22 Mart 2010 Pazartesi

8 Mart 2010 Pazartesi

22 Şubat 2010 Pazartesi

23 Kasım 2009 Pazartesi

basketbol

Michael Jordan smaca doğru giderken
James Dallas Maverickskarşısında serbest atış atarken.
Mehmet Okur serbest atış kullanırken
1891 yılındaki Springfield Koleji'ndeki ilk basketbol sahası. Duvara monte edilen pota bir şeftali sepetidir

Beşer kişilik takımlar halinde elle ve topla oynanan, yüksekliği 3,05 m olan pota adı verilen çemberden geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur. Tüm dünyada popüler olan bir spor türüdür. İlk olarak 1891 yılında James Naismith tarafından oynatılmıştır.James Naismith'in basketbolu Mayas kabilesinin tlahiotenie oyunundan esinlendiği düşünülmektedir.

Basketbol, ABD'nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim Okulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan James Naismith tarafından 1891'de yapılmıştır. Atlet ve beyzbolculara kış antremanı yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun sokulmasıydı. İlk oynayış şeklinde, 7 kişilik iki takım arasında 20'şer dakikalık üç devre üzerinden oynanmıştır. Oyunun asıl hedefini sepetler oluşturduğundan, Dr. Naismitih tarafından bu oyuna "sepet topu" anlamına gelen basketbol adı verilmiştir.

Basketbol, yapılmasından kısa bir süre sonra YMCA'yı aşarak bütün okullara, üniversitelere ve hatta semtlerde bulunan cimnastik salonlarına kadar yayılmıştır. Gençlerde bu spora karşı uyanan istek ve heyecanda kulüpleri basketbol şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış ve böylece basketbol, Amerika'nın en popüler ulusal oyunu haline gelmiştir.

Basketbolun Avrupa'daki ilk denemesi, 1893 yılında Paris'in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları, özellikle I. Dünya Savaşı sırasında, basketbolun Avrupa'da yayılmasında Amerikalı askerlerin büyük etkisi olmuştur. Hızla gelişme gösteren basketbol böylece Avrupa'da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika, 1897yılında erkeklerde, ardından 1900 yılında bayanlar arasında ilk milli basketbol şampiyonlarını düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale getirmiştir. Amerikalılar milli spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis Olimpiyat Oyunları'nda kulüp takımları arasında maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları'na katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır. 1905 yılında dünyanın en büyük spor salonlarındanNew York Madison Square Garden, kapılarını basketbola açmıştır.


Uzakdoğu'da da 1913 yılından itibaren karşılaşmalar yapılmaya başlanmıştır. Böylece bu oyun birkaç yıl içinde Kanada, Fransa, İngiltere,Avustralya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hızla yayılmış, özellikle büyük kentlerdeki geniş spor alanlarında yapılan üniversiteler arası karşılaşmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayılmasında önemli katkılar sağlamıştır. Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu (FIBA), uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20 Haziran 1932'de İsviçre'nin Cenevre şehrinde İsviçre, Yunanistan, İtalya,Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya Basketbol Federasyonları'nın işbirliği ile oluşturulmuştur. FIBA her dört yılda bir, Olimpiyat Oyunları'nın düzenlendiği şehirde toplanarak, basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural değişikliklerini yapmaktadır.

Avrupa Basketbol Şampiyonası 1935 yılında başlamış olup, 2 yılda bir düzenlenmektedir. Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936'da Berlin'de düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na dahil edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya Şampiyonası'nı 1953'te Bayanlar Dünya Şampiyonası izlemiş, Olimpiyat Oyunları'na basketbol dalında bayanlar ilk kez 1976'da katılmışlardır. Avrupa ligi ise 1995-96 sezonunda başlamıştır. Basketbol çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 28 m x 15 m'dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarındadır ve çoğunlukla panyalarda cam beyazı plastik kullanılır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, ağırlığı 600-650 gramdır.•

basketbol

• Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır.

• Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.

• Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir.

• Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer.

• Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır.

• Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur.

• Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.

• Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır.

• Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder.

• Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur.

• Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.

• Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır.

Bir basketbol topu

• Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki "takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir.Basketbol şu anda dünyada en iyi oyun olarak gösteriliyor.En iyi ligler ise NBA ve NCAA (kolejler arası profesyonel basketbol) olarak bilinir .

Ayrıca bakınız [değiştir]


Padlock-silver-medium.svg
Daniel Güiza
Danig.jpg
Kişisel Bilgiler
Tam adıDaniel González Güiza
Doğum tarihi17 Ağustos 1980 (29 yaşında)
Doğum yeriJerez de la Frontera, İspanya İspanya
Boyu1,80 m (5 ft 11 in)
MevkiiForvet
Kulüp Bilgileri
Bulunduğu kulüpFenerbahçe
Numarası9
Profesyonel Kariyeri
YılKulüpMaç (gol)
1998-1999
1999-2002
1999-2000
2002-2003
2003
2003-2005
2005-2007
2007-2008
2008-
Xerez CD
RCD Mallorca
Hermanas (kiralık)
R.Huelva (kiralık)
→ Barcelona B (kiralık)
Ciudad de Murcia
Getafe CF
RCD Mallorca
Fenerbahçe
16 (1)
7 (1)
22 (8)
4 (0)
15 (5)
81 (36)
61 (20)
37 (27)
54 (21)
Milli Takım Kariyeri
2007-İspanya İspanya20 (6)
Son güncelleme:23 Haziran 2009
UEFA Avrupa Kupası
Ülke İspanya İspanya
Erkekler Futbol
Altın2008 Avusturya-İsviçreTakım
Commons-logo.svg
Wikimedia Commons'ta
Daniel González Güiza ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.

Daniel Güiza (d. 17 Ağustos 1980, Jerez de la Frontera) İspanyol Milli Futbolcu.

Konu başlıkları

[gizle]

Kariyeri

Futbol yaşantısına Xerez CD takımında başlayan Güiza, daha sonra Real Mallorca tarafından transfer edildi ancak yeni ekibindeki ilk 3 sezonunda yöneticilerini etkilemeyi başaramadı. 2. ligde 3 sezon daha geçiren Güiza, Getafe'ye transfer olup düzenli olarak ilk 11'de forma giyme şansı bulunca adeta yeniden doğdu ve Madrid temsilcisinin arka arkaya iki sezonu 9. sırada tamamlamasında, yakaladığı maç başına gol istatistiği ile önemli katkıda bulundu. Temmuz 2007'de Güiza Mallorca'ya geri döndü. Mallorca formasıyla La Liga'da 37 maça çıkıp penaltısız 27 gol atan Güiza 2007/08 sezonunu La Liga "Gol Kralı" olarak tamamladı. İspanyol santrafor bu başarısıyla bir çok Avrupa takımının da ilgisini çekti.
La Liga'da geçirdiği başarılı sezonun ardından Temmuz 2008'de 14 Milyon € bonservis bedeli ile Fenerbahçe'ye transfer oldu. 15 Temmuz 2008 tarihinde düzenlenen imza töreniyle 4 yıllık sözleşmeyi imzaladı. [1]

Alex de Souza.jpg
Kişisel Bilgiler
Tam adıAlexsandro de Souza
Doğum tarihi14 Eylül 1977 (32 yaşında) [1]
Doğum yeriCuritiba, Brezilya Brezilya
Boyu1.75 m
Kilosu70 kg
MevkiiOrta Saha, Forvet
Kulüp Bilgileri
Bulunduğu kulüpFenerbahçe
Numarası10
Profesyonel Kariyeri
YılKulüpMaç (gol)
1995-1997
1997-2001
2001
2002
2002-2004
2004-
Coritiba FC
Palmeiras
Parma
Flamengo
Cruzeiro
Fenerbahçe
124(32)
141(78)
5(2)
12(3)
121(64)
223(112)
Milli Takım Kariyeri

1992-1999
1999-2005
Brezilya
Brezilya U-21
Brezilya
TOPLAM

19(8)
49(12)
68(20)
Son güncelleme:2009
Copa América
Ülke Brezilya Brezilya Milli Futbol Takımı
Erkekler Futbol
Altın1999 ParaguayTakım
Altın2004 PeruTakım


Alexsandro de Souza (d. 14 Eylül 1977, Curitiba) Brezilya'lı Milli Futbolcu.

Konu başlıkları

[gizle]

Kariyeri [değiştir]

Futbol'a 1995 yılında Coritiba FC Takımında başlamıştır. 2 sene oynadıktan sonra 1997 yılındaPalmeiras'a geçmiştir. 2001 yılına kadar Palmeiras'ta oyanayan futbolcu buradaki performansıylaBrezilya Milli Takımınada da oynamaya başlamıştır. Ayrıca 1997 yılında tanıştığı Daiane ile 9 Mart 2000 tarihinde evlenmiştir. 2001-2002 sezonunda Parma takımına transfer olmuştur. Ancak 5 maça çıkabilmiştir ve ligin ikinci yarısında Flamengo'ya transfer olmuştur. Diğer sezon iseCruzeiro Takımına transfer olmuştur. 25 Nisan 2004'te Daiane ile olan çocukları Mario Eduardodünyaya gelmiştir. 2004 yılında ise Fenerbahçe'ye transfer olmuştur.


Coritiba FC [değiştir]

1995 yılında futbol'a Coritiba FC'de başlamıştır. 2 sezon burada oynayan Alex 124 maç oynamış 32 gol atarak iyi bir futbolcu olduğunu kanıtlamıştır.

Palmeiras [değiştir]

1997 senesinde Coritiba FC'den Palmeiras'a transfer olmuştur. Burada 5 sene oynayan futbolcu çok iyi bir performans göstermiştir. Burada oynadığı 5 sene içinde Brezilya Milli Takımına da seçilmiştir. Palmeiras'ta 141 maçta 78 gol atarak Avrupa kulüplerinin transfer listesine girmiştir.

Parma [değiştir]

Parma Takımı tarafından 2001-2002 sezonunda transfer edilmiştir. Ancak Avrupa'daki ilk macerası pek güzel yürümemiştir. Aşırı yabancılık çeken futbolcu ligin ilk yarısında 5 maça çıkmış ve 2 gol atıp 7 asist yapti. Ligin ikinci yarısında ülkesine Flamengo takımına geçmiştir.

Cruzeiro [değiştir]

2003 yılında Cruzeiro takımına transfer olan futbolcu burada yeniden kendini bulmuş 121 maça çıkmış 64 gol kaydetmiş ve 2004 Copa América için Brezilya takımının önemli oyuncularındandıMilli Takımına seçilmiştir. 2004 Copa América'yı Kazanan Brezilya Bu turnuvada birçok Avrupatakımın transfer listesine girmiştir.

Fenerbahçe [değiştir]

221 maçta 187 gol atmıstır

Milli Takım Kariyeri [değiştir]

Brezilya'nın önemli futbolcularından olan sambacı, Milli Takım havasını daha 15 yaşında solumaya başlamıştır. Haziran 1992'de Brezilya 17 Yaş Altı Milli Takımı'na seçilmiş ama sakatlanınca oynayamamıştır. Sonraki yıllarda alt kademelerde 19 kez Mavi-Sarılı formayı giyen futbolcu, 49 kez de A Milli olmuştur. Milli Takım'da; Romário, Rivaldo, Ronaldo, Roberto Carlos, Ronaldinho gibi tüm dünyanın yakından tanıdığı isimlerle dostluk kurmuştur. 1995'te profesyonel olan sambacı, Milli Takım ile önemli başarılar yaşamıştır. Katıldığı turnuvalar; 1999 FIFA Konfederasyonlar Kupası, 1999 Copa América, 2000 Yaz Olimpiyatları, 2003 FIFA Konfederasyonlar Kupası ve 2004 Copa América. AlexBrezilya Milli Takımı ile 1999 Copa América ve 2004 Copa América Kupalarını kazanmıştır. Ayrıca 2004 Copa América'yı Kazanan Brezilya Milli Takımının Kaptanlığını yapmıştır. Toplamda da Brezilya Milli Takımı Formasını 68 kere giymiş 20 tane de gol atmıştır.

Başarıları [değiştir]